M-omentum

İkinci Yuvanız!

Sadece 2700 €’ya Yurt Dışında Şirket Kurun + Oturma ve Çalışma izni alın.

Balkanlar’da, burnumuzun dibinde avuç içi kadar bir ülke. Avrupa’nın en genç devleti: Karadağ. Şirket kurana çalışma, ev alana oturma izni veriyor; kendisiyle birlikte Avrupa Birliği’ne girme hakkı vaat ediyor. Ev alıp yerleşmek için de çalışmak için de giden çok. Hatta Türkler rekor üstüne rekor kırıyor. Avrupa’daki yeni yuvamız Karadağ’ı tanımaya hazır mısınız? Gidip yerleşenler anlatıyor...

3 Mart 1878... İstanbul, Yeşilköy. Rus ordusu şehrin kapılarında. İmzalanan anlaşmayla Edirne de Bulgarlara veriliyor; Trakya’dan çekiliyoruz.

30 Ocak 1913... 35 yıl sonra, İşkodra. Balkanlar’da direndiğimiz son nokta da Karadağ’ın eline geçiyor.

Yerleşmemizin yüzyıllar sürdüğü Balkanlar, aradaki 35 yılda elden çıkıyor.
Ve bu toprakların gördüğü en acı göçlerden biri yaşanıyor: Balkan felaketi...

Montenegro Haber Hürriyer

Günümüzün İstanbul’u, iki hafta önce... Edirne kurtarılmış, sınır artık Meriç’in batısından geçiyor. Nehrin bu tarafı Türkiye. Ötesi AB...

Müge Boz bir Balkan göçmeninin kızı. Yıllarca işletmecilik ve aşçılık yaptı. Birkaç yıldır Bodrum’da sakin bir hayat sürüyor.

Şu sıra her yerde Karadağ’ın adını duyuyormuş.

Televizyonu açıyor: Budva’ya taşınan Kapalıçarşı esnafının haberi. Gazeteye bakıyor: Şovmen Beyaz Karadağ’dan üç tane ev almış; toplam 760 bin lira...

Tek kelime İngilizce bilmeden ABD’ye iş kurmaya gitmiş kadın.

69 yaşında ama gözü kara yani. “Uygun şartlar varsa gider, yeni bir hayat kurarım” diyor.

Bodrum’dan İstanbul’a bu meseleyi danışmak için gelmiş.

Randevusu, Türkiye-Karadağ İş Konseyi Başkan Yardımcısı Funda Pekşen’le.

Çünkü bu işin Bodrum’daki havuzlu evini satıp orada yatırım yapmaya kadar yolu var.

Aslında makul. Neden mi?

Montenegro Haber Hürriyer

1950’lerde Sophia Loren, Elizabeth Taylor gibi isimlerin favori mekânı olan Karadağ, Yugoslavya İç Savaşı’yla unutulmaya yüz tuttu. 2006’da bağımsızlığını kazanınca Avrupa’nın en genç ülkesi oldu. Sahil kesiminde Bar, Budva, Kotor ve Tivat kentleri var. Türk yoğunluğu en çok Budva’da. Kaşık, komşu, yorgan, dayı, kira, çay, çekiç, fasulye, börek... Önceden bıraktıklarımızın yanında yeni şeyler de getirmişiz: Hava parası...

Temmuz 2018, Ankara... TÜİK yılın ilk yarısında yabancılara yapılan konut satışlarındaki artışı açıklıyor: Yüzde 130.

Döviz yükseldikçe Türkiye’deki mallarımız mülklerimiz yabancılar için sudan ucuz hale geliyor, üçer-beşer kapatabiliyorlar.

Üzülecek, kızacak bir durum yok. Dünyanın kanunu bu. İspanya ve Yunanistan krize girince Türkler de oralardan ev almıştı.

Şimdi durum tersi. Türkiye’de lira kazanıp oralardan mülk almak artık zor.
Bunun hâlâ tek bir küçük istisnası var: Karadağ. Hakikaten küçük: Boyu Kıbrıs kadar, nüfusu Samsun.

Eski Yugoslavya’nın Adriyatik’teki cennet kıyılarında. Toprağı verimli, iklimi yumuşak ama Türkiye’nin Özal zamanında dünyaya açıldığı hali gibi. Bakir. Yatırım yapana oturma izni veriyor.

“Ne olacak, Türkiye de veriyor” demeyin. 33 faslın 31’ini bitirdiler. Bunlar 2025’te AB’ye giriyor.

Geçen yıl, yine Yeşilköy... Ama bu kez Atatürk Havalimanı.

Aydın Sarıkaya yeni bir hayat kurmak için Karadağ uçağını bekliyor. 33 yaşında; doğma büyüme Adıyamanlı.

Adıyaman’da arıtma işindeki bir Alman firmasında çalışıyordu. Nakil oldu, artık Tivat şehrinde yaşacak.

Ve bir sene sonra Karadağ’a gelen bir gazeteciye en uzun kızların Trebinye ama en güzellerinin Split şehirlerinde olduğunu bilecek kadar yerlisi olacak.

Gidenler ve gitmeye niyetlenenler... Balkanlar’daki son toprağımızı kaptırdığımız Karadağ’a, 105 yıl sonra tersine bir göç yaşanıyor.

Kimi Aydın Sarıkaya gibi Adıyamanlı, kimi Müge Boz gibi zaten oraların kızı.

Peki bir gün yine geri dönmek zorunda kalırlar mı? Hiç belli olmaz, Balkanlar burası.

Bu onların üçüncü baharı
MEHMET ALİ & PERİHAN AKBULUT

Montenegro Haber Hürriyer

İstanbul’dan önce, Çeşme Alaçatı’ya kaçtılar. Çok şirin bir hotel ve bir dondurmacı açtılar. Zamanla Alaçatı’nın da eski tadı, huzuru kalmayınca başka neresi olabilir diye düşündüler. Yurtdışı olanaklarını araştırırken karşılarına Karadağ çıktı. İlk kez 2016’da gittiler. Defalarca gidip geldikten sonra göl manzaralı bir ev aldılar. Şimdi işlerinin bir kısmını da oraya taşıma aşamasındalar.

Montenegro Haber Hürriyer

Evlerinin balkonu

Bir işi batırıp sıfırdan yeniden başladılar
AYŞEGÜL & KADİR ŞEN

Montenegro Haber Hürriyer

Marmaris’ten tekstil işi yapmak için gelmişler. Türkiye’de yaptıkları bütün birikimlerini yatırıp CoCo Tekstil’i kurmuşlar. Fakat Karadağ’a kendilerinden daha önce gelmiş bir Türk dostlarının tavsiyesine uyup işyerini yanlış lokasyonda açınca batmışlar. Şimdi Tivat merkezde yeni bir yerde her şeye sıfırdan başlıyorlar. “Kendinizden başka kimseye güvenmeyin. Menfaat peşinde çok fazla insan var. Gelip yapacağınız yatırımı bizzat araştırın. İş mevzuatı çok detaylı. Her şeyin bir kuralı var. Türkiye buranın yanında muz cumhuriyeti gibi kalır” diyorlar: “Restoran mı açacaksın? İzni, ücreti.... Müzik mi çalacaksın? İzni, ücreti... İçeride sigara mı içirteceksin? İzni, ücreti...”

Gelecek kaygısı yaşıyorduk
EGE & OGÜN AKBIYIK KARDEŞLER

Montenegro Haber Hürriyer

Mühendislik firmaları var, yakında yazılım şirketlerini de açacaklar. “Türkiye’de gelecek kaygısı yaşıyorduk. Hatta hayat korkusu. Galatasaray Lisesi mezunuyum. Beyoğlu’nda 15 yaşımdayken dolaştığım sokaklarda artık korkmadan dolaşamıyordum” diyor Ege. Ogün de benzer şeyler anlatıyor: “Türkiye’ye gittikçe moralim, sinirim bozuluyor. Sürekli stres, kavga... Düşünsene yol vermedin diye trafikte vurulabilirsin. Burada 20 yaşında bir genç kız gece iki buçukta hiç arkasına bakma gereği duymadan rahatça dolaşabiliyor.”

Yeni gelenlere danışmanlık yapıyor
OKAN & ELENA ERTAŞ

Montenegro Haber Hürriyer

Okan Bey turizmci. Siyasi sebeplerle Türkiye’ye kültür turizmi aksayınca gelmiş Karadağ’a. Bir restoranı var ve buraya gelen Türklere yatırım danışmanlığı yapıyor. Rus asıllı eşi Elena ve oğlu Teoman’ı da yanına almış, bir de restoran açmışlar.

Çocuklar dili söktü, devlet okuluna gidiyorlar
FERRUH & ZUHAL ÖZKÖK

Montenegro Haber Hürriyer

Ankara’dan biri banka, biri büyükelçilik emeklisi. Çocukların geleceği için geldiklerini söylüyorlar. Türkiye’de siyasetin sertliği Zuhal Hanım’ı çok etkilemiş. “Bakın burada bile hâlâ ‘Acaba şunu söylesem bana nasıl döner’ diye düşünüyorum. Tatillerde Türkiye’ye giderim ama asla kesin dönüş yapmam” diyor. Çocukları Doruk (13) ve Bersu (14) iki ay Karadağca özel ders almışlar; şimdi devlet okuluna gidiyorlar. Doruk, son sınavda kimyadan 5 üstünden 5 almış.

Tercih etmelerinin 6 temel sebebi
1.Ülkenin keyifle yaşanabilir, doğal ve bozulmamış bir tabiat güzelliği var.
2. Başka Avrupa ülkelerinde yaşanabilen yabancı, müslüman ya da Türk karşıtlığı yok, Türkiye ile her alanda işbirliğine açıklar. Türk vatandaşlarına vize uygulamıyorlar.
3. Coğrafi olarak Türkiye’ye yakın: İstanbul’dan uçakla bir buçuk saat. Konum olaraksa merkezi: Avrupa’da büyüme potansiyeli olan pazarların ortasında.
4. Yüzü Batı’ya dönük bir ülke. NATO’ya girdiler ve yakında AB üyesi olacaklar. Yatırımcılar açısından vize kolaylığı sağlayacak.
5. Bölgenin en yüksek büyüme hızına sahip ülkesi. Turizm ve gıda sektörlerinde yatırım imkânları bol.
6. Nüfus az, her konuda hızlı karar alma ve uygulama imkanı mevcut. Önemli Türk oyuncular bölgede yatırım yapıyor.Savaş ÖZBEY [email protected]

Whatsapp Mesaj Gönder